Geçen hafta son işlem gününde önemli bir program yaşandı. Sabah saatlerinde ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin ile bir anlaşmaya gidebileceklerini açıklaması küresel risk iştahında bir artışa sebep oldu ve bu etkilerle birlikte, özellikle Amerikan dolarına karşın Euro, Sterlin gibi gelişmiş ülke para birimlerinde kazanımlar görüldü. ABD’ nin İran’ a uygulayacağı ambargolardan 8 ülkenin muaf tutulacağının ve bunlardan birinin de Türkiye olacağının açıklanması Türk Lirası varlıkları için önemli bir fiyatlanma sebebiydi. Çin gelişmeleri ile başlayan Türk Lirası pozitif fiyatlanmalar, Türkiye’nin İran ambargosundan muaf tutulmasıyla birlikte daha da güçlendi ve 5.4000 seviyesi altına kadar devam etti.
Günün devamında ise ABD tarafından iş istatistik verilerini takip ettik. Tarım Dışı İstihdam verisi beklentilerin oldukça üzerinde 250 bin kişi olarak açıklandı ve bu durum fiyatlamaların temelini oluşturdu. İşsizlik oranlarının 1969 yılından bu yana en düşük seviyesi olan %3.7’ de stabil kaldığını görüyoruz. Ortalama saatlik kazançlarda ise beklentilere paralel bir düşüş mevcuttu. Lakin genel olarak verilerin FED’ in politikalarına uygun, hedefler doğrultusunda olduğunu söyleyebiliriz. Bu durum da Amerikan dolarında pozitif fiyatlamaları destekledi.
Yeni haftayla birlikte yoğun bir ekonomik programa sahip olduğumuzu görüyoruz. Haftanın ön planda yaşanacak gelişmesi FED toplantı kararları olacaktır. FED’ in faiz oranlarında bir değişim gerçekleştirmesi beklenmiyor lakin gelecek dönemlere ilişkin beklentileri fiyatlamalarda etkili olacaktır. Yine bu hafta, Avustralya Merkez Bankası ve Yeni Zellanda Merkez Bankası toplantı kararlarını takip edeceğiz. Veri olarak haftanın ilk işlem gününde ABD’ den ISM İmalat PMI verisi önem arz edecektir. Haftanın devamında yoğun olarka İngiltere tabanlı veriler olduğunu görüyoruz ve bu durum Sterlin bazlı enstrümanlarda volatiliteyi artırabilir.